//-->

Kocaeli 41

 

KOCAELİ (İZMİT)

41 KOCAELİ ( Kod : 262 )
Vali Ercan TOPACA
Valilik 332 19 35
İl Emn. Md. 239 70 60
İl Jn. Kom. 335 21 32
Bld. Bşk. 322 43 00
İlçe Sayısı 6
Belediye Sayısı 45
Köy Sayısı 245
Yüzölçümü 3.626
Nüfusu 1.206.085

Dil Seç

 Choose the tongue



GENEL BİLGİLER
 
Kocaeli, Marmara Bölgesi’nde bulunan ülkemizin önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biridir. Kocaeli iline kültürel niteliğini kazandıran faaliyetlerden biri Değirmendere düzenlenen “Uluslararası Ahşap Heykel Sempozyumu”dur. Eski Yalı Mahallesi’nde bulunan eski evler restore edilerek, bu evlerin çevrelediği ve yüzyıllık çınarların bulunduğu alana 600 kişilik bir amfiteatr yapılmış olup, her yıl düzenlenen Uluslararası Ahşap Heykel Sempozyumu sonunda, parklar ile Çınarlık Meydanı’nda sergilenen heykeller büyük ilgi görmektedir.
 
İLÇELER:
 
Kocaeli ilinin ilçeleri; merkez ilçe İzmit, Derince, Gebze, Gölcük, Karamürsel, Kandıra ve Körfez olmak üzere toplam yedi ilçesi bulunmaktadır.
 
İzmit: Kocaeli'nin merkez ilçesi olan ve aynı adı taşıyan İzmit, Körfez'in doğu ucuna yakın bi kıyı kentidir. Türkiye'nin Asya ile Avrupa arasındaki en önemli geçiş güzergahının üzerinde kurulmuş, tarihi bir kenttir. Büyük sanayi kuruluşlarının ve alışveriş merkezlerinin bulunduğu İzmit'in nüfusu köy ve bucaklarıyla birlikte toplam 371.725'e ulaşmıştır. İzmit sanayi kenti olarak tanınmasının yanı sıra, kültür, sanat ve eğitim kenti olma yolunda ciddi atılımlar yapan bir kenttir. Kente özgü bir tatlı olan pişmaiye ile de dünya çapında bir üne sahiptir.
 
Gebze: İzmit-İstanbul karayolu üzerinde İzmit'e 51 km. uzaklıktadır. Kartacalı komutan Hannibal'in mezarı, arkeolog-ressam Osman Hamdi Beyin Müze-Evi ile Mimar Sinan'ın eseri Çoban Mustafa Paşa Külliyesi Gebze'nin önemli tarihi sanat hazinelerindendir.
 
Gebze'de ikinci konut ağırlıklı yerleşim birimlerinden Darıca Bayramoğlu yazlık siteleri ve sahili ile Gebze'nin önemli tatil beldelerindendir. Ballı Kayalar Tabiat Parkı, Darıca Bayramoğlu Kuş Cenneti ve Temalı Parkı da ilçenin doğal güzelliklerini oluşturmaktadır.
 
Gölcük: İzmit Körfezi'nin güney sahilinde yer alan ilçe, İzmit'e 16 km. uzaklıktadır. Türkiye'nin en gözde ilçelerinden biri olan Gölcük, 17 Ağustos 1999 Marmara felaketinde çok büyük hasarlar almıştır.
 
Kandıra: İzmit Körfezi'nin kuzeyinde Karadeniz sahilinde'dir. Kandıra temiz sahilleri nedeniyle yaz aylarında turzim faaliyetlerinin yoğunlaştığı bir ilçedir. Babadağı tepesinde Kocaeli Fatihi Akçakoca'nın anıt mezarı bulunmaktadır. Yöreye özgü Kadıra bezi köy evlerindeki tezgahlarda dokunup, eski türk motifleriyle işlenerek beğeniye sunulmaktadır. Hindisi ve yoğurdu ile haklı bir üne kavuşan Kandıra, meşhur süsleme taşları ile de çok iyi tanınmaktadır.
 
Karamürsel: İzmit Körfezi'nin güney kıyısında, İzmit-Yalova kıyı yolu üzerindedir. İzmit'e 34 km uzaklıkta olup, ilk Osmanlı Kaptan-ı Deryası Karamürsel Beynin anıt mezarının da bulunduğu ilçe; sahildeki çay bahçeleri, parkları, yürüyüş alanları, restoranlarıyla bir turizm merkezidir.
 
Körfez: İzmit'e 17 km. uzaklıktadır.İzmit'in batı sahilinde, kara ve demiryolları üzerinde yer almaktadır.
 
Derince: İzmit’e 8 km. uzaklıktadır.İstanbul ile Anadolu arasında geçiş sağlayan yolları ve Marmara Denizi 'nde boğazların trafik ve navlun yükünü hafifletici etkisi olan Derince Limanı; çok etkin dağıtıcı - toplayıcı Ro-Ro seferlerini yürütmektedir. Kocaeli’nin sanayi özelliklerini yoğun bir şekilde bünyesinde barındıran Derince, büyük sanayi kuruluşlarının yanı sıra iş merkezleri ve küçük sanayi kuruluşları ile de İlin sanayi merkezlerindendir. Derince Çenesuyu ile de ülke çapında bir üne sahiptir. 

Çayırova : 26/02/2008 tarih 1/529 esas nolu İçişleri Bakanlığı komisyonunun vermiş olduğu tasarı ve teklif neticesinde TBMM’nde görüşülerek kanunlaştırılan Güzeltepe, Şekerpınar, Çayırova mahallesi ve Yenimahalle’nin birleştirilmesi sonucu ilçe statüsü kazanan Çayırova, halen Kocaeli’nin en önemli yerleşim merkezlerinden biridir. Doğusunda ve güneyinde Gebze, batısında İstanbul Tuzla ilçesi Şifa mahallesi, kuzeyinde yine Tuzla ilçesi Akfırat beldesi ile sınır olan Çayırova 28.918 km2 alan ve resmi 72.764 nüfusa sahiptir.
 
Tarihi Geçmişi
 
 İzmit Körfezi’nin kuzey batı kesimine uzanan geniş düzlük ve çayırlık bir alana önceden beri Çayırova denildiği bilinmektedir. Fatih Sultan Mehmet’in 3 Mayıs 1484 tarihinde düzenlediği bir sefer için 300 bin kişilik ordusuyla mola verdiği çayırlık alan diye vasıflandırıldığı gibi Fatih’in otağının kurulduğu yer olarak da ifade edilmektedir. Fatih Sultan Mehmet’in ölüm yeri olan bu bölge Çayırova’ya adını vermekle birlikte yeni statü ile Gebze ilçesi sınırları içerisinde kalmış, bölgenin güneyinde yer alan ve Çayırova – Yenimahalle olarak bilinen mahalleler Çayırova ilçesi sınırlarına dahil edilmiştir. Çayırova’nın önemli yerleşim bölgelerinden biri olan Güzeltepe kesiminin kimin tarafından kurulduğu bilinmemekle birlikte ilk olarak Bizanslılar döneminde Hıristiyan Rumlar tarafından o zamanlar adıyla Ak Kilise olarak isimlendirilen bölge, Osmanlı Türkleri’nin yöreyi ele geçirmesiyle Rumlardan temizlenmiş, Cumhuriyet dönemine gelindiğinde ise, ismi Akse Köyü olarak değiştirilmiştir. Bölgede halen kalıntıları bulunan kiliseden adını alan Akkilise (Bugünkü adıyla Akse) köyünün tarihi geçmişinin 500-550 yıl öncesine dayandığı anlaşılmaktadır.
 
                Çayırova’nın bir diğer yerleşim bölgesi Şekerpınar’ın kimin tarafından ve ne zaman kurulduğu bilinmemektedir. Yapılan araştırmalar eşiğinde bölgenin Fatih dönemine kadar uzanan bir tarihi geçmişi olduğunu ortaya koymaktadır. Köyün ilk adı Eşekli ya da Merkepli’dir. O dönem önemli yerleşim yerlerinden biri olduğu mezar kalıntılarından rahatça anlaşılan köy, çeşitli nedenlerden (baskınlar, bulaşıcı hastalık vb.) dolayı zamanla nüfusu çok az olan küçük bir köy hüviyetinde tarih sayfalarında yer almıştır. İsmi abes olduğundan 1952 yılında köy muhtarlığının girişimleri sonucu suyunun çok tatlı olması münasebetiyle köye Şekerpınar adı verilmiştir.
 
                Çayırova ilçesinin bu iki önemli yerleşim yerlerinden Güzeltepe 1991 yılında, Şekerpınar ise 1998 yılında referandum ve gerekli düzenlemelerle belediye olmuşlar ve köy statüsü ortadan kalkmıştır.
 
                Çayırova, konum itibariyle adeta bir cazibe merkezi olmuş ve aldığı yoğun göç nedeniyle nüfus hızla artmış ve halen artmaya devam etmektedir. Bölge halkının önemli geçim kaynakları olarak sanayi işçiliği, ticaret ve tarımı gösterebiliriz. Türkiye’nin en önemli sanayi kuruluşlarını da bünyesinde bulunduran ilçe de sanayi yatırımları halen büyük bir hızla devam etmekte olup bu da bölgedeki işsizlik oranını aşağılara çekmektedir. Otomotiv, gıda, plastik, çelik, elektrik, deri, kimya, elektronik, kauçuk ve daha birçok alanda ülkenin önde gelen sanayi kuruluşlarına sahip Çayırova Türkiye’nin en önemli sanayi merkezi olma yolunda da yapılan yeni yatırımlarla hızla ilerlemektedir. 

Dilovası:  Dilovası’na, Dil Deresine ve Diliskelesi’ne adını veren Dil kelimesi ; Diliskelesi sahilinde denize doğru dil şeklinde toprak çıkıntısı olması,burada vaktiyle DİLBABA diye bir ermişin yaşaması ve ismini vermesi ve Yalova tarafındaki Hersek burnunun dil şeklinde Dilovası kesimine uzamasıdır.

 Tarihçesi:M.Ö. 297 Yılında Dilovası’nın bulunduğu yer ve çevresi BİTİNYA KRALLIĞI’na bağlanmıştır.Bitinya Kralı I.Nicomed,İzmit Körfezi’nin (Nicomedia Körfezi) kuzey kıyılarına doğru krallığın iç ve dış güvenliğini sağlamak amacıyla yeni küçük şehirler kurar. Bunlardan ikisi; LBYSSA (DİLİSKELESİ ) FHLOKRENE  (TAVŞANCIL )  Diliskelesi’nin tarihçesi çok eskiye dayanır. Diliskelesi’nin, Gebze’nin doğusunda yer alan en eski yerlerden biri olan Nicomedia’ya bağlı bir kıyı kentidir.Tarih içinde Osmanlı topraklarına 3 kez katılan bu yöre Hersek’le geçişlerde iskele olarak kullanılmıştır.
           
DİLİSKELESİ (LİBYSSA İSKELESİ) I. Justinyen tarafından yaptırılmıştır.M.S.1873 yılına kadar önemini korumuştur.
 DİLİSKELESİ’NİN ÖNEMİ  ; İzmit Körfezi’nin karşı kıyıya en yakın yerinin burada olmasıdır. Hersek burnu ile Diliskelesi arasındaki deniz mesafesi çok kısadır.  BİTİNYA, ROMA, BİZANS ve OSMANLI  Zamanında önemli bir yerleşim yeri olan İznik’e en kısa ve hızlı yoldan ulaşım yüzyıllar boyunca bu noktadan sağlanmıştır.          

CUMHURİYET DÖNEMİNDE DİLOVASI

             1960 Yıllarında başlayan Türkiye’nin planlı sanayileşme dönemiyle beraber Dilovası’nda sanayileşme başlamıştır.
            Cumhuriyet’in ilk yıllarında belde halkının geçim kaynağı tarıma dayalı bir görünüm sergiliyordu. 1960 yılından sonra fabrikalar kurulmaya başladı.
            Fabrikada çalışmaya başlayanlar barınmak maksadıyla yaptıkları gecekondu ve müstakil evler yapmaya başlamaları ve daha sonra akraba, eş, dost aracılığı ile iş ve aş sıkıntısı çeken insanların direk uğrak yeri olmuştur.
            1955 yılında yaptırılan E-5 Karayolu Dilovası’ndan geçti ve bu bölge değer kazandı.
            1964’te Marshall Boya, İzocam, 1969’da Çolakoğlu, Sümerbank, Nasaş, Olmuk-Sa ,Lever, Sedef Gemi gibi ardından da Dyo, Basf Sümerbank, Kimaş gibi birçok fabrika kuruldu.
            1965 Dilovası Sanayi bölgesi olunca yeni iş sahaları açıldı ve buraya Doğu Anadolu Bölgesi’nden göçler başladı ve bağlar bahçeler yavaş yavaş yerlerini evlere ve fabrikalara bırakmaya başladı.

            Dilovası; 31 Aralık 1986 tarih ve 19328 sayılı  Resmi Gazete'de yayınlanan 33202 nolu karar ile  Çerkeşli Köyü ve  Muallimköy birleştirilerek Dilovası'nda  bir belediye kurulması kararlaştırılmış, söz konusu belediye 7 Haziran 1987 tarihinde yapılan belediye başkanlığı seçimlerinden sonra Dilovası Belediyesi adı altındahizmete başlamıştır. Bu arada yukarı Çerkeşli Köyü ile asıl Muallim Köyü’nün daha sonra (ekim 1987de) Dilovası Belediyesi'nden ayrılıp tekrar müstakil bir köy durumuna getirilmesi için bir referandum yapılmış, Çerkeşli Köyü ve Muallimköy Haziran 1988 tarihinde İçişleri Bakanlığı'nın onayıyla Dilovası beldesinden ayrılıp tekrar müstakil birer köy durumuna gelmişlerdir.
            Dilovası, hızla gelişen sanayi ve liman yatırımlarından dolayı büyük oranlarda göç aldı. Bu büyüme neticesinde 22 mart 2008 tarih ve 5747 sayılı kanunla (30. Tavşancıl İlk Kademe Belediyesinin tüzel kişiliği kaldırılarak mahalleleri ile birlikte Dilovası İlk Kademe Belediyesine katılmıştır. Dilovası merkez olmak ve ekli (28) sayılı listede adları yazılı köyler bağlanmak üzere Kocaeli İlinde Dilovası) Tavşancıl beldesi ile Çerkeşli, Köseler, Demirciler ve Tepecik köyleri bağlanarak İlçe oldu.

DİLOVASI’NDA YAŞAYAN ESKİ MEDENİYETLERİN BIRAKTIKLARI ESERLER;
Liyssa Kalesi, Liyssa İskelesi (Diliskelesi) ve Mimar Sinan Köprüsü

ANİBAL’IN MEZARI : Bugünkü Diliskelesi Kuzaybatısında Gebrez tepedeki surlar M.S.VII.Yüzyıla aittir.Kırk metre civarında.Halen içinde bir mahzen ile yatır vardır.Prof.A.M.Manselıe göre  bu mezarın Anibal’a ait olması muhtemeldir.

MİMAR SİNAN KÖPRÜSÜ : Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan’a yaptırılan bu tarihi köprü Dilderesi üzerinde yer almaktadır.

Darıca :  Darıca, ismini sahilden 200 m. Kuzeyde bulunan, günümüzde bir burcu ayakta kalan Darıca Kalesinden alır.

Bizanslılar döneminde dışarıdan gelebilecek taarruzlara karşı bir tevkif kalesi olarak kullanılan kalenin tarihteki en eski adı "TARARİON" olarak bilinmektedir. Bu kaleden daha sonraları "TORİCİON" olarak bahsedilir. Bizans döneminde antik dönem "BİTHYNİESİNE" özel önem verilirmiş. Bu dönemde şehir ve kiliseler bir yol örgütüyle birbirine bağlanmıştır; önem derecesine göre sıralanan kent ve kiliseler yol örgütü listesinde Darıca; "KALOS AGROS" ismiyle anılır. Danca'nın (1329) Pelekonon savaşıyla Türklerin eline geçmesinden Cumhuriyet dönemine kadar geçen sürede burada oturan yerli Rumlarca Darıca, "ARECU" ismiyle anılmıştır. Evliya Çelebi Seyehatnamesinde Danca'dan "DAR UCA" olarak bahseder. Cumhuriyet döneminde "DARUCA" Halk dilinde DARICA şeklinde isimlendirilerek günümüzdeki ismini almıştır.

TARİHTE DARICA : İzmit ile İzmit Körfezi M..Ö. XII y.y'ın başlarında Yunan kökenli kavimlerin istilasına uğramış; bu kavimlerin istilasıyla birlikte bu bölgede başlayan yerleşik düzenle tarihi gelişmelerinde başlandığı söylenebilir.

Trakyadan Anadolu içlerine göçen "FRİGLER" daha sonra "MİSYALILAR" Kocaeli bölgesinin ilk yerleşik Halkı oldukları kabul edilir. Osmanlılar döneminde Kocaeli adı verilen yarımadayı bir ara "TİNYALILAR", daha sonra "BİTHİNYENLER" ele geçirerek M.Ö. 378'de "BİTHİNYEN" krallığını kurmuşlardır. Bu krallık döneminde Darıca, nin kurulduğu söylenebilir. Bitinye krallığının Eyalet olarak Roma İmparatorluğuna bağlanmasından sonra 1329 Pelekonon savaşına kadar Darıca Bizanslıların yönetiminde kalmıştır, Bizans hükümdarı III. ANDRANİKOS'un Osmanlı Hükümdarı Orhan Bey tarafından 1329 Haziranında Pelekonon denilen yerde yenilgiye uğratılınca Darıca Osmanlı imparatorluğunun hakimiyetine geçmiştir. Sultan Yıldırım Beyazıt'ın Ankara Savaşıyla 1402'de Timur'a yenilmesiyle altı oğlu arasındaki taht kavgaları Osmanlılarda Fetret Devrini başlatmış Şehzade Süleyman Çelebi tahta oturabilmek için kendine destek sağlamak açısından Gebze, Hereke, Eskihisar, Danca'yı Bizans İmparatorluğuna verdi. Böylece tekrar Bizans hakimiyetine giren Darıca Sultan Mehmed'in komutanlarından Gazi Timurtaşoğlu Umurbey tarafından yeniden fethedilerek Osmanlı topraklarına katıldı. Fethedilen bu toprakları Sultan Mehmed Bursa'daki imaretine vakıf etmiştir. Darıca'daki arazilerin bir kısmı bu vakıf aracılığı ile alınıp satılmaktadır.

Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı 1914-1921 yılları arasında Darıca bazı azınlıklar ve yerli çetecilerin yağmasına maruz kalmış, bunlar (Küçük Aslan Bey) vs. 28 Nisan 1921 yılında Darıca Yunan ve İngiliz birliklerince işgal edilmiş bu işgali küçük yaşta yaşamış olan Şakir Yapıcı, işgallerin başlamasıyla Danca'da oturan Türklerin buradan göç ederek Üsküdar, Kartal, Tavşancıl'a yerleştiğini ifade etmektedir. İşgal kuvvetlerinin 26 Haziran 1921'de Darıca'dan çekilmesiyle göç eden Türklerin tekrar Darıca'ya döndüğünü belirtmektedir. Kurtuluş Savaşı yıllarında yerli Rumlarla çeteci (Küçük Aslan Bey)'in Darıca yöresindeki olumsuzlukları bastırmak için (Büyük Aslan Bey) Kara Aslan, Arnavut Kaplan Ağa (Kaplan Sönmez Yıldız) Kuvayi Milliye ile birleşerek Danca'nın Kurtuluş Mücadelesine katkıda bulunmuşlardır.

Kartepe : Mekez belediye Köseköy´ün kuruluşu 1600´lü yıllara kadar gitmektedir. Ancak, zaman zaman yapılan kazılarda ortaya çıkan Roma ve Bizans dönemlerine ait tarihi eser ve mezarlara bakıldığında Köseköy´ün kuruluşunun 1600´lü yıllardan çok daha önceki tarihlere dayandığı, Bitinya ile başladığı söylenebilir. Kurtuluş Savaşı'nda çevre köylerde ikamet eden Rumlar hem beldeye hem de belde halkına büyük zarar vermişlerdir. 1925 yılında Türkiye ile Yunanistan arasında yapılan nüfus mübadelesi sonunda Yunanistan´dan Türkiye´ye gönderilen vatandaşların yerleşmeleri ile göç almaya başlayan Köseköy, daha sonraki yıllarda başta Karadeniz Bölgesi olmak üzere, ülkemizin değişik yörelerinden göç almaya devam etmiştir.
 
Bölgede yer alan Ketenciler köyü, Kafkas-Rus savaşları sonucu Osmanlı İmparatorluğu topraklarına sürülen Adigeler tarafından 1878 yılında kurulan bir köydür. Köyün ilk sakinleri önce Varna'ya, daha sonra İzmit, Ketence köyünün şu an bulunduğu bölgeye gelmişlerdir. Köyü kuran Adigeler, ilk geldiklerinde tarım ve hayvancılık yapmışlardır. Köy halkının çoğunluğunun ipek böcekçiliği yapması nedeniyle köye Ketenciler ismi verilmiştir.

Uzuntarla beldesi ise; Kafkas-Rus Savaşlarının 1864'de sona ermesi ile önce Balkanlara, daha sonra Berlin Antlaşması'nın yürürlüğe girmesi ile ikinci bir göçe tabi tutulan çerkezlerden Hacı Murat Hacemko tarafından 1879 yılında Hacemko Hable adıyla kurulmuş, resmi işlerde Uzuntarla köyü olarak kaydı yapılmıştır.

Avluburun'un tarihi 93 harbiyle başlamaktadır (Rumi takvime göre 1293'te olduğu için bu adla anılmaktadır). 1877-1878 yıllarında Osmanlı'larla Ruslar arasında vuku bulan bu harp, Tuna Cephesi'nde Gazi Osman Paşa'nın meşhur Plevne müdafaasına, Kafkas Cephesi'nde ise Nene Hatun'un efsaneleşen Erzurum savunmasına rağmen maalesef Osmanlı İmparatorluğu'nun yenilgisi ile sonuçlanmıştır. Bu tarihten itibaren burada yaşayan insanlar, 1400'lü yıllarda Anadolu'dan (ki muhtemelen Konya-Karaman civarı) getirilip yerleştirildikleri balkan topraklarını terketmeye başlamışlardır, bu dönüş muhtemelen 15-20 yıllık süreçte ve birkaç kafile halinde gerçekleşmiştir. Göç edilen topraklar, şu an Bulgaristan sınırlarında olup, ülkenin kuzeyinde ve Tuna nehrinin 80 km güneyindedir. Avluburun'un kurucularının çoğu; Koca Yusuf, Kurtdereli Mehmet, Kara Ahmet, Hergeleci İbrahim, Filiz Nurullah gibi pehlivanlarıyla ünlü Deliorman'ın yine "pehlivanlar şehri" diye anılan Razgrat, Tırnova şehirlerinden gelmiştir. Şu anki köy topraklarına gelindiğinde bölgenin tamamen ağaçlarla kaplı olduğu, hatta köy halkının Sapanca Gölü'ne inerken kolay yol almak için çentik açtıkları ağaçları takip ettiği söylenmektedir. Köyün, arazisindeki bulgulara bakılırsa geçmiş yıllarda değişik medeniyetlere ev sahipliği yapmış olduğu anlaşılmaktadır. Buna, köy sınırlarında Ayanikola ismiyle anılan arazi örnek verilebilir. Bu arazi ismini 1400 yıllık Ayanikola kilisesinin kalıntılarından almaktadır. Diğer bir mevkide de yine Roma Devrine ait kilise kalıntıları, yerleşim izleri ve mezar kalıntıları bulunmaktadır. Köy ismini, yerleşim yeri olmadan önce, civarındaki yerli halkın hayvanlarının bu buruna benzeyen tepedeki otlardan zehirlenmesi sonucunda ağılı(zehirli) burun demelerinden almaktadır.

Balaban çevresinde Astakos dönemine rastlayan bulgularla beraber, Subaşı olarak bilinen bölgesinde Bizans dönemine ait olduğu sanılan sarnıç ve tüneller, eski dönemlerde bir yerleşim birimi olduğunu gösterse de, bu konuda yapılmış kesin bir akademik araştırma yoktur. Bugün bilinen tarihine göre Balaban'ın kuruluşu 19.yy son çeyreğine rastlamaktadır. Adını bu bölgede oturan Balabanlar ailesinden alan ve Balabanlar çiftliği olarak bilinen 5000 dönümlük çiftliği, Ayvacık'da kadılık yapan Osman Oğlu Fevzi Efendi satın almış ve 93 Harbi olarak bilinen Osmanlı-Rus savaşının başlamasıyla Artvin-Batum'da bulunan ve kendisinin ölümünden sonra Karakadılar olarak anılacak ailesini Balaban'ın güney yamaçlarına getirmiştir. 1880 de başlayan göçle beraber Karakadılar ve akrabalık bağı bulunan Dizdaroğulları bu yamaçlara yerleşerek bugünkü Balaban'ın temelini atmışlardır. Balaban, 15. yüzyılda Halep bölgesinde yaşayan Köpekli Avşarının obalarındandır. Osmanlılar zamanında iskan politikası sonucu Maraş, Batı Anadolu, Belih Nehri ve Rakka, Sıvas, Karaman eyaletlerine iskan oldular. İlerleyen yıllarda bulundukları yerden göçe başlayan Balaban Avşarlarının (Balkanlardan Doğu Anadolu'ya kadar) Anadolu'nun çeşitli yerlerine yerleştikleri biliniyor. Nitekim günümüzde Aydın'ın Seferihisar ve Doğanbey yörelerinde yaşayan Balabanlılar ile Tunceli'de varlığını sürdüren Balabanlılar, bunların ahfadıdır. (Kaynak: Adnan Menderes KAYA - Avşar Türkmenleri kitabı) 

1955 yılında yapılan genel nüfus sayımında 400 civarında nüfusa sahip Köseköy, 1960 yılından itibaren lastik fabrikaları ve diğer sanayi tesislerinin kurulup gelişmesi ile hızlı bir nüfus artışı gerçekleşmiş ve 1970´li yılların başlarında 2000 nüfusa ulaşarak Belediye kurulması için yapılan referandum sonucunda belediye statüsüne kavuşmuştur.

İLÇE'NİN KURULUŞU:

22.3.2008 tarih ve 26824 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5747Sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile; Uzunçiftlik, Uzuntarla, Eşme, Acısu, Maşukiye, Büyükderbent, Arslanbey, Sarımeşe ve Suadiye ilk kademe belediyelerinin tüzel kişilikleri kaldırılarak mahalleleri ile birlikte Köseköy İlk Kademe Belediyesine katılmıştır. Köseköy Belediyesi merkez olmak, Sultaniye, Pazarçayırı, Örnekköy, Karatepe, Balaban, Nusretiye, Şirinsulhiye, Avluburun, Eşme Ahmediye, Ketenciler köyleri bağlanmak ve Köseköy Belediyesinin adı Kartepe olarak değiştirilmek üzere Kocaeli İlinde Kartepe ilçesi oluşturulmuştur. İlçe 269 km2 alanda toplam 81811 nüfusa sahip olup, nüfus yoğunluğu 304 kişi/km2'dir. Nüfusun takribi %9'u, 7037 kişi, bölgede yer alan köylerde yaşamaktadır. 

COĞRAFİ YAPI:

İlçe İzmit Körfezi ile Sapanca Gölü arasında yer almaktadır. İlçe'nin batı bölgesinde Köseköy ve Arslanbey yerleşim alanları dahil olmak üzere, doğuya doğru ilerlendiğinde, Köseköy'ün hemen batısında Sarımeşe, kuzey kesimde Uzunçiftlik, Uzuntarla ve Eşme, güney kesimde Suadiye, Büyükderbent ve Maşukiye, orta kesimde Acısu yerleşimleri bulunmaktadır. Kısaca ilçe, doğuda Köseköy yerleşim alanından başlayarak batıda Sapanca Gölü ve Sakarya sınırına, yine güneyde ve güneydoğuda Kartepe Dağı'nı içine alacak şekilde Sakarya sınırına, güneybatıda ve güneyde Başiskele ilçesine, kuzeyde İzmit İlçesine dayanmaktadır.

Arazi yapısı jeolojik yönden alüvyonlu malzemelerle kaplı olup, yerleşim alanının kuzeyinde Kuzey Anadolu Dağları uzantıları, güneyinde Samanlı Dağları mevcut olup, içinden Kilez deresi geçmektedir. Köseköy sınırları içinden Asya ve Avrupa´yı birbirine bağlayan devlet demir yolları, D-100 Devlet Karayolu ile TEM (Otobanı) geçmektedir. Köseköy içinde yer alan Devlet Demiryolları'nın Köseköy İstasyonu Türkiye´de İstanbul – Haydarpaşa İstasyonundan sonra yükleme boşaltma işlerinin yoğunluğu ve arazinin genişliği yönünden ikinci büyük Devlet Demiryolları İstasyonu'dur.

Köseköy sınırları içinde Türkiye'nin öncü sanayi kuruluşları mevcut olup, bazı sanayi kuruluşları son senelerde ekonomik nedenle kapatılsa da yeni açılan tesislerle önemini korumaktadır. Yaklaşık 272 dükkanın bulunduğu Köseköy Küçük Sanayi Sitesi dışında Pak-Holding, Türk Pireli, Deva Holding, Çelikkord, Türk Sondel Enerji, Lifli Rulo, Nuh Beton, Detaş, Citroen gibi büyük sanayi kuruluşları üretim yapmakta, Madeni Yağ, Baktac Branda, Efe Mobilya, Özteks firmaları da faaliyette bulunmaktadır. İlçenin doğu kesiminde sanayi yer almakla birlikte, bölge verimli tarım topraklarına sahiptir. Halen belirli kesimlerde tarım ve hayvancılık yapılmaktadır.

KÜLTÜR VE TURİZM: 

Kartepe ilçesi doğu kesimi sanayi ağırlıklı olmakla beraber batıya ilerledikçe Sapanca Gölü'ne ulaşılmasıyla Eşme ve Maşukiye ve çevresindeki yerleşim alanları doğal güzelliğe sahiptirler. 

EĞİTİM, SPOR VE SAĞLIK:

Merkez belediye olan Köseköy bölgesinde 2 adet Meslek Yüksekokulu, 1 adet Endüstri Meslek Lisesi, 8 adet İlköğretim Okulu bulunmaktadır. Türk Kadınlar Vakfı'nın kurduğu Yeni Adım Kadın Eğitim ve Kültür Sitesi, mesleki eğitim ve beceri kazandırma kursları (bilgisayar, muhasebe, İngilizce, büro yönetimi, okuma-yazma, kuaförlük) ile sağlık, psikolojik ve hukuk danışmanlığı konularında hizmet vermektedir. Beldede bir adet kütüphane (Nazım Demirci Halk Kütüphanesi) bulunmaktadır. Kocaeli Halk Eğitimi Merkezi ve Uzunçiftlik Belediyesi işbirliği ile Belediye Halka Hizmet Merkezi'nde elişi kursları gerçekleştirilmektedir.
 
Spor faaliyetleri ile ilgili olarak bir adet çim saha spor tesisi bunmaktadır. Sağlık alanında 1 adet SSK Dispanseri ve iki Sağlık Ocağı hizmet vermektedir. Özürlü ve sakat çocuklarının eğitim ve öğretimi amacıyla kurulan 48 yataklı yatılı, Başbakanlık'a bağlı Rehabilitasyon Merkezi hizmet vermektedir.
 
Hayvan sağlığı konusunda ise, belediye tarafından bir adet Hayvan Barındırma Merkezi kurulmuştur.
 
Acısu Kültür Merkezi Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılmıştır.İki katlıdır. Düğün salonu ve Komek eğitim sınıfları mevcuttur.
 
Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan Derbent Spor Tesisleri Fifa standartlarındadır.
 
KARTEPE İLÇESİ'NE BAĞLI KÖYLER:
  1. Avluburun: İl merkezine 27 km mesafede, 1271 nüfuslu bir köydür. Köy konağı vardır. Bir adet su deposu, 15 adet köy çeşmesi mevcut olup, içme suyu şebekesi vardır ve yeterlidir. Doğalgaz hattı ve kanalizasyon şebekesi yoktur. Köyün ekonomisinde ağırlığı meyve yetiştiriciliği ve kısmen hayvancılık almaktadır.
  2. Balaban: İl merkezine 23 km mesafede, 1117 nüfuslu bir köydür. Köy konağı vardır. 2 adet su deposu, 14 adet köy çeşmesi mevcut olup, içme suyu şebekesi vardır ve yeterlidir. Doğalgaz hattı vardır, ancak kanalizasyon şebekesi yoktur. Köyün iklimi, Marmara iklimi etki alanı içerisindedir.
  3. EşmeAhmediye: İl merkezine 24 km mesafede, 215 nüfuslu bir köydür. Köy konağı vardır. Bir adet su deposu, 6 adet köy çeşmesi mevcut olup, içme suyu şebekesi vardır ve yeterlidir. Doğalgaz hattı ve kanalizasyon şebekesi yoktur.
  4. Karatepe: 708 nüfuslu bir köydür. Köy konağı vardır. Bir adet su deposu, 4 adet köy çeşmesi mevcut olup, içme suyu şebekesi vardır ve yeterlidir. Doğalgaz hattı ve kanalizasyon şebekesi vardır.
  5. Ketenciler: İl merkezine 20 km mesafede, 535 nüfuslu bir köydür. Köy konağı vardır. 3 adet su deposu, 12 adet köy çeşmesi mevcut olup, içme suyu şebekesi vardır ve yeterlidir. Doğalgaz hattı yoktur, ancak kanalizasyon şebekesi vardır.
  6. Nusretiye: İl merkezine 20 km mesafede, 1163 nüfuslu bir köydür. Köy konağı vardır. 2 adet su deposu, 4 adet köy çeşmesi mevcut olup, içme suyu şebekesi vardır ve yeterlidir. Doğalgaz hattı vardır, ancak kanalizasyon şebekesi yoktur.
  7. Örnekköy: İl merkezine 33 km mesafede, 205 nüfuslu bir köydür. Köy konağı vardır. Bir adet su deposu, 15 adet köy çeşmesi mevcut olup, içme suyu şebekesi vardır ve yeterlidir. Doğalgaz hattı ve kanalizasyon şebekesi yoktur.
  8. Pazarçayırı: İl merkezine 28 km mesafede, 93 nüfuslu bir köydür. İl merkezine 28 km mesafede, 205 nüfuslu bir köydür. Köy konağı vardır. Bir adet su deposu, 15 adet köy çeşmesi mevcut olup, vardır ve yeterlidir. Doğalgaz hattı ve kanalizasyon şebekesi yoktur. Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır.
  9. Sultaniye: İl merkezine 20 km mesafede, 213 nüfuslu bir köydür. Köy konağı vardır. 2 adet su deposu, 4 adet köy çeşmesi mevcut olup, içme suyu şebekesi vardır ve yeterlidir. Doğalgaz hattı ve kanalizasyon şebekesi yoktur.
  10. Şirinsulhiye: İl merkezine 22 km mesafede, 1517 nüfuslu bir köydür. Köy konağı vardır. Bir adet su deposu, 15 adet köy çeşmesi mevcut olup, içme suyu şebekesi vardır ve yeterlidir. Doğalgaz hattı vardır, kanalizasyon şebekesi yoktur.
Başiskele : Başiskele bölgesi ilimizin en eski yerleşim alanlarından biri olma özelliğini taşımaktadır. M.Ö. VIII. Yüzyılda Megaralılar (Yunanistan'ın Megara bölgesinden gelen göçmenler) tarafından ilçenin adını aldığı Başiskele mevkiinde Astakoz adı ile bağımsız bir kent devleti kurmuşlardır. Daha sonraları bu kent, Traklar tarafından yıkılmış ve harabe haline getirilmiştir. M.Ö. 263 yılında İskender'in komutanlarından Nicomedes, bugünkü İzmit yakınlarında Nicomedia kentini kurmuş ve Bitinya Krallığının merkezi yapmıştır. Bahçecik X. Yüzyılda Bizans'ın eyalet merkezi olmuştur. XI. Yüzyıla kadar Bizanslıların hakim olduğu bölge, Osmanlılar tarafından 1337 de ele geçirilmiş, XVI. Yüzyılda III. Murat döneminde bölgeye getirilen taş ve inşaat ustaları içindeki Ermeniler, Yuvacık, Bahçecik, Akmeşe ve Aslanbey'e yerleştirilmiştir.
 
Bahçecik havalisinde, Bizans dönemine ait mermer kitabeler, heykeller, sarnıçlar bulunmaktadır. Tarihi Bağdat yolunun Kilezdere üzerinde geçişini sağlayan tarihi Kemer Köprü Kullar beldesindedir.
 
Yuvacık'a ilk göçler Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde Karadeniz ve Kafkasya'dan Türklerin göç etmesi ile başlamıştır. Yuvacık´a göçlerdeki amaç, bölgede bir savaş ve isyan çıkması halinde isyanları bastırmak ve denge oluşturmak olmuştur. Bu şekilde Yuvacık'a ilk yerleşimler başlamıştır.
 
Yeniköy eski bir Rum köyüdür. 1924 den sonra köy yeniden tesis edilmiştir. Lozan antlaşması sonrası Yunanistan'ın Drama havalisinden getirilen mübadiller Yeniköy'e ve Akmeşe'ye yerleştirilmiştir. 

İLÇENİN KURULUŞU:
 
Başiskele ilçesi, 22 Mart 2008 Tarih ve 26824 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5747 sayılı kanun ile kurulmuştur. İlçenin sınırları, Karşıyaka beldesi merkez olmak üzere Yeniköy, Bahçecik, Yuvacık ve Kullar beldelerinin birleşmesi, Servetiye Karşı, Servetiye Cami, Kazandere, Aksığın, Tepecik, Serindere, Camidüzü ve Doğantepe köylerinin bağlanması ile belirlenmiştir. İlçenin nüfusu 63.091'dir. Yüzölçümü 215 km2 olup, km2 ye yaklaşık 293 kişi düşmektedir. 17 Ağustos 1999 depremi sonrası, Yeniköy, Bahçecik, Yuvacık ve Karşıyaka da yapılan kalıcı konutlar ilçe nüfusunda etkili olmuştur.
 
COĞRAFİ YAPI:
 
İlimizin güney doğusunda deniz ve yeşil bitki örtüsünün kucaklaştığı eski yerleşim birimlerini, tarihi ve doğal zenginlikleri içinde barındıran şirin bir ilçedir. Kuzeyi İzmit Körfezi ve İzmit ilçesi, güneyi Bursa ve Sakarya ili, doğusu Kartepe ilçesi, batısı Gölcük ilçesi ve Bursa ili ile çevrilidir. Yuvacık bölgesinde genellikle ormancılık, arıcılık, sebze ve meyvecilik yapılmaktadır. Zengin su kaynaklarına sahip olduğu için 1997 yılında Yuvacık barajı bitirilmiştir. Barajın yıllık 166 milyon m3 su sağlayacağı planlanmıştır.
 
Yeniköy'de buğday, mısır, zerzevat, maydanoz ve soğan yetiştirilirse de, UM Denizcilik, Yeniköy Serbest Bölgesi, Ford fabrikası, Bingo gibi sanayi kuruluşlarının artması ile son yıllarda çiftçilik azalmıştır. İl Özel İdaresi'nin hazırladığı ‘Yuvacık Barajı Havzasında Organik Tarım' projesi ile ilgili sözleşme imzalanmıştır. Avrupa Birliği destekli bir projedir. Projeyi İl Özel İdaresi ile birlikte, Tarım İl Müdürlüğü, İzmit Ziraat Odası, Servetiye Cami, Aksığın, Serindere, Tepecik, Pazarçayır ve Örnekköy Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri ile Camidüzü, Kazandere, Servetiye karşı köyü muhtarlıkları ortak yürüteceklerdir.

KÜLTÜR VE TURİZM:

İlçede değişik bölgelerden gelen toplulukların geleneksel folklor oyunları oynanmaktadır. Karadeniz bölgesinden gelen insanlarımızın yoğun olarak yaşadığı Yuvacık, Karşıyaka, Kullar gibi bölgelerde kemençe veya Karadeniz davul-zurnası eşliğinde horon türü oyunlar görülür. Oyunlar asıl yöresindeki isim ve figürlerle aynıdır. İlçedeki muhacirler, geldikleri yıllardan sonraki süreçte, yöreden gelebilecek göçlerle takviye olmadıkları için oyunlardaki yöresel özgünlüklerini kaybetmişler ve modernize olan kent yaşamına uyum sağlamışlardır. Gürcüler ise Artvin yöresine özgü Artvin oyunları oynamaktadır. Baraj gölünün çevresi ile oluşturduğu güzellikler görülmeye değer hale gelmiştir. Körfez ve İzmit manzarası eşliğinde çıkmaya başlayacağınız tepelerden birkaç köyü geçtikten sonra Yuvacık'tan yürüyerek 1 saat mesafede Aytepe köyüne ulaşılmaktadır. Hafta sonu turizmine açılan bölgede trekking yapılmaktadır. Soğuk dere ile Sıcak derenin kesiştiği kanyondan yürüyerek Menekşe yaylası ve Beşkayalar tabiat parkına ulaşılmaktadır. Park alanı en önemli piknik ve trekking alanlarından biridir. Bölge, çadır kampı yapmaya uygun olduğu gibi zengin florası ile bitki inceleme olanağı sunan alanlardır. 

EĞİTİM VE SPOR:
 
İlçede beş tanesi özel olmak üzere dokuz adet lise mevcuttur. Kocaeli Üniversitesi'nin Kullar'da bulunan Meslek Yüksek Okulu'nda, onbir bölümde teknik program ve dört bölümde idari program öğrenimi yapılmaktadır. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi'nin tüm ilimizde olduğu gibi Başiskele ilçesinde de meslek edindirme kursları; Karşıyaka beldesinde aerobik, bilgisayar, giyim ve mefruşat, İngilizce, okuma-yazma, Yeniköy beldesinde aerobik, bağlama, bilgisayar, giyim ve mefruşat, okuma-yazma, bilgisayarlı muhasebe, modelistli, Bahçecik beldesinde aerobik, ebru, iğne oyası, giyim ve mefruşat, okuma-yazma, Türk mutfağı, web sayfa tasarımı, Yuvacık beldesinde aerobik, bilgisayar, eğitici annelik, giyim, iğne oyası, mefruşat, makine nakışı, okuma-yazma, diksiyon, Arapça branşlarında yoğun olarak devam etmektedir. Amatör Futbol kulüplerinin dışında Yeniköy'de Judo kulübü mevcuttur.

 
NASIL GİDİLİR?
 
Karayolu: Türkiye karayolu ağında trafik yoğunluğunun en yüksek olduğu kesim, Marmara Bölgesi, bölge içinde de en yoğun eksen İstanbul - Kocaeli- Adapazarı güzergahıdır. Terminale belediye otobüsleri ve minibüsle ulaşmak mümkündür.
 
Otogar Tel: (+90-262) 642 01 55
 
Denizyolu: Karamürsel - Hereke arasında vapur seferleri düzenlenmektedir. Gebze - Eskihisar' dan Yalova-Topçular' a 24 saat araba vapuru seferleri vardır. Ayrıca İzmit Körfez hattında vapur ulaşımı sağlanmaktadır.
 
Eskihisar Arabalı Vapur Tel: (+90-262) 655 60 31 - 655 58 53
Liman Tel : (+90-262) 656 34 00
 
Demiryolu: Kocaeli , İstanbul ve Trakya'yı Anadolu'ya bağlayan demiryolu üzerindedir.
 
İstasyon Tel: (+90-262) 321 10 39
 
Havayolu: En yakın havaalanı İstanbul Atatürk Havaalanıdır.
 
GEZİLECEK YERLER
 
Müzeler ve Örenyerleri
 
Saatçi Ali Efendi Konağı - Etnografya Müzesi
 
Tel: (+90-262) 324 25 38
Ziyaret Saatleri: 08.30-16.30
Ziyarete açık günler: Pazartesi hariç hergün
 
Eskihisar Osman Hamdi Bey Müzesi: Büyük Türk Müzecisi ve Ressamı Osman Hamdi Bey (1842-1910) tarafından 1884 yılında Gebze Eskihisar'ın batı sahiline köşk, resimhane, kayıkhane ve müştemilat şeklinde inşa edilmiştir. Giriş katındaki ahşap kapıların tablalarına 1901-1903 yıllarında yaptığı çiçek resimlerinin her biri bir tablo değerindedir. 26 yıl boyunca yaz aylarını geçirdiği köşkte en ünlü tablolarını çizmiştir. 1984 yılında restorasyonu yapılan köşk 19.08.1987 yılında Osman Hamdi Beyin çeşitli eserlerinin röprodüksiyonlarından oluşan tablolar, aile fotoğrafları ve kullandığı eşyaların sergilendiği müze olmuştur.
 
Tel: (+90-262) 655 63 48
Ziyaretçi Saatleri : 08.30-16.30
Ziyarete açık günler: Pazartesi hariç her gün
 
Yüzer Müze: (Gayret Gemisi) 10 Mayıs 1946 yılında Amerika Birleşik Devletleri tarafından yapılan gemiye USA Everson adı verildi. Everson Kore ve Vietnam savaşlarına katıldı. 11 Temmuz 1973 yılında USA Everson gemisi; Panama, Portoriko, Azor Adaları ve İspanya limanlarına uğrayarak Türk Donanma Komutanlığı'na geçişi yapılarak TCG Gayret adı verildi.
 
TCG Gayret 1975 - 95 yılları arasında bir çok Milli ve NATO Tatbikatlarına iştirak etmiştir. 5 Mayıs 1995 yılında gemi hizmet dışına alınarak Poyraz Limanı'nda muhafaza edilmiştir. 1997 Ocak ayında ise Gölcük Donanma Komutanlığı, Kocaeli Valiliği ve İzmit Büyükşehir Belediye Başkanlığı tarafından Yüzer Sanatlar Galerisi ve Müze haline getirildi.
 
Müze restorasyon çalışmalarından sonra 13 Ağustos 1997 tarihinde şu anda bulunduğu yere (Yat Limanı İnşaatı yanı - İzmit Garı önüne) getirildi.
 
Ziyaret Saatleri: 08.30-16.30
Ziyarete açık günler: Pazartesi hariç her gün
 
Gölcük Deniz Müzesi: Gölcük Deniz Müzesi 12 Mart 1976’da, Türk Deniz Tarihini özet olarak yansıtabilmek amacıyla kurulmuştur.
 
Deniz Şehitleri Abidesi’nin çevresinde inşa edilmiş olan müze; geçmiş olayların tüm yönlerini ortaya koyarak olayları meydana geldikleri ortam içinde çeşitli yönleri ile tanıtıp, sonuçlarından faydalanabilmek, bundan böyle girişilecek her işte geçmişin hatalarına düşülmeden, en iyi ve en başarılıyı yapacak yolları bulabilmek için, bir eğitim amacı güdülerek düzenlenmiştir. Ayrıca, müzede deniz tarihimizin ayrılmaz parçaları şehitlerimizin anısına geniş bir şekilde yer verilmiştir.
 
On iki galeri olarak düzenlenen müzede, bölümler yüzyıllara göre kronolojik olarak sıralanmıştır.
 
Örenyerleri
 
Gültepe Nekropol Sahası
 
Üçtepeler Büyük Tümülüsü
 
Fatih Sultan Mehmet'in Otağı
 
Saat Kulesi
 
Kale, Kuleler
 
Eskihisar Kalesi: Deniz kıyısında, Eskihisar köyünün kuzeydoğusunda, dik yamaçlı bir tepe üzerinde limanı korumak amacıyla Bizans döneminde yapılmış olup, duvarları tuğla bezemelidir. Uzun yıllar kendi haline bırakılmış olan kalenin son yıllarda bazı bölümleri restore edilmiştir.
 
Saat Kulesi: İzmit Kemalpaşa Mahallesinde Av Köşkü ile Atatürk Heykeli arasında yer alan kentin karakteristik Saat Kulesi'ni, İzmit mutasarrıfı Musa Kazım Bey, Sultan II. Abdülhamit'in tahta çıkışının 25. Yıldönümü nedeniyle yaptırmıştır.
 
Saraylar, Köşkler, Konaklar
 
İzmit Sarayı: (Abdülaziz Av Köşkü) Demiryolunun kuzeyinde Saat Kulesinin yanındadır.
 
Osmanlı Sultanı Abdülaziz tarafından Av Köşkü-Kasır olarak yaptırılmıştır. Kurtuluş Savaşı sırasında Atatürk, bu binada bir süre kalarak Fransız yazar Claude Ferare ile burada görüşmüştür. 28.06.1967 tarihinde müze olarak hizmete açılmıştır. İki katlı, barok üslupta yapılmış, cephesi mermer sütunlarla çevrilmiş bir yapıdır. Mermer işçiliği tavan süslemeleriyle bol sütunlu oluşu Dolmabahçe Sarayının küçük bir örneğini hatırlatmaktadır. İstanbul dışında günümüze kadar gelebilen tek saray yapısı olması açısından önemlidir. Kocaeli Valiliği tarafından restore edilen yapı, 17 Ağustos 1999 tarihli depremde hasar görmüştür.
 
Kayser Wilhelm Köşkü: Hereke Halı Fabrikası sınırları içinde kalan tarihi köşk 1884 yılında Alman İmparatoru Wilhelm Kayseri'n Türkiye gezisi nedeniyle Yıldız Sarayı'nda yaptırılarak üç gün içinde monte edildiği tespit edilmiştir.
 
Pembe Köşk: 20. yy.ın başında yapılmıştır. İzmit Yukarı Pazar'da; üç katlı, kagir, giyotin pencereli konak Valilik tarafından onarılmıştır.
 
Onarım sırasında içinde ve dışındaki ahşapları (dolaplar, pencereler vs.) olduğu gibi orijinalini muhafaza edecek şekilde düzenlenmiştir. Kafeteryası, kuaför salonu bulunan Pembe Köşk, Vilayet Evi olarak düzenlenmiş ve halka açılmıştır.
 
Demirciler Konağı: Gebze Demirciler Köyü'nde bulunan konak, 19. yy. Osmanlı mimarisinin en başarılı örneğidir. İçindeki kalem işi bezemeler ve mimari üslup açısından Kocaeli ilindeki tek örnek olma özelliğine sahiptir.
 
Eski Vali Konağı: İzmit’in Kozluk Mahallesi’nde olup, Vali Konağı ve Defterdar lojmanı olmak üzere bitişik nizamda iki ayrı yapıdan oluşmaktadır. 20. yüzyılın ilk yarısında yapılan konak, Özel İdare Müdürlüğünce restore edilmiştir. Cumhuriyet dönemi mimari üslubunu yansıtan iki katlı bina, günümüzde müze müdürlüğünün ve vilayetin hizmetinde kullanılmaktadır.
 
Sırrıpaşa Konağı: İzmit Hacı Hasan Mahallesi Yeni Çeşme sokaktadır. 19. yüzyılın ikinci yarısında İzmit Mutasarrıfı Sırrıpaşa tarafından yaptırılmıştır. Konağın bahçe duvarı antik heykel ve mimari parçalar ile süslenmiştir. Yapı, bugün ayakta kalan 19. yüzyıla ait bir sivil mimarlık örneği oluşu bahçe duvarındaki arkeolojik eserler ve içindeki kalem işi bezemeler ile ilin önemli bir tarih hazinesidir.
 
İzmit İstasyon Binası: Gar İdare Binası ile Ambar binası, Neo-Klasik üslupta, Almanlar tarafından 1908-1920 yılları arasında İtalyan taş ustalarına yaptırılmıştır. Bu nedenle bu iki binanın özellikle taş gabarisindeki Mimari ve sanatsal unsurlar ile dönem özelliklerini göstermesi bakımından ildeki ender yapılardan biri olarak tescil edilmiştir.
 
Camiler, Külliyeler
 
Orhan Cami: Orhan Mahallesinde İzmit'e hakim bir tepede yer almaktadır. Cami ilk olarak 13. yüzyılda Orhan Gazi zamanında Süleyman Paşa tarafından yaptırılmıştır. Abdülmecit zamanında onarılan yapı, İzmit'te en erken tarihli cami olarak günümüze kadar gelmiştir.
 
Fevziye Cami: Kemalpaşa Mahallesi, Hürriyet Caddesi üzerindeki cami 16. yüzyılın ikinci yarısında İzmitli Mehmet Bey tarafından yaptırılmıştır. 1884 depreminde tümüyle yıkılmış, yerine bugünkü cami yapılmıştır.
Ek Bilgi : 1884 yılında yapılan cami 1999 depreminde ağır hasar görerek yıkılmıştır.
 
Pertevpaşa Külliyesi: İzmit'in önemli mimari eserlerinden olan Külliyeden günümüze kalan eserler şehrin Yeni Cuma Caddesi'nin iki yanında sıralanmıştır. Külliye, 16. yüzyılda Mimar Sinan tarafından yapılmıştır. Cami Hamam Medrese, Kervansaray ve Aşhaneden meydana gelmiştir.
 
Çoban Mustafa Paşa Külliyesi: Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman'ın vezirlerinden Mustafa Paşa tarafından Gebze'de yaptırılmıştır.
 
16. yüzyılda Mimar Sinan ve Mimar Acem Ali tarafından bir menzil külliyesi olarak inşa edilmiştir. Cami, han, tabhane,paşa odaları, hanikah, imaret, medrese, kütüphane, hamam ve türbeden meydana gelen yapı topluluğu kendinden sonra inşa edilen külliyelere örnek oluşturmuştur.
 
Hamamlar
 
Süleyman Paşa Hamamı: İzmit Yukarı Pazar Mahallesi'ndedir. 14. yüzyılda yaptırılmıştır. İzmit'te günümüze kadar ayakta kalabilen en erken tarihli Osmanlı Dönemi yapısıdır.
 
Köprüler
 
Mimar Sinan Köprüsü: Gebze'nin doğusunda Dil Deresi üzerindedir. 16. yy. tarihli yapı, Mimar Sinan eseridir. 65 m uzunluğundaki taş köprü, üç kemerlidir. Ayaklarının ortasında boşaltma gözleri vardır.
 
Mesire Yerleri
 
Kuzuyayla: Çam, kayın, ıhlamur ağaçları ve rengarenk çiçeklerle çevrilmiş yoldan Kuzu Yaylası'na gelindiğinde temiz havanın, panoramik manzaranın ve vahşi doğanın birbiriyle kaynaştığı görülür. Deniz ve göl manzaralı birkaç dağdan biri olup ayrı bir güzellik taşıyan Keltepe, yaz ve kış faydalanılabilecek bir özelliğe sahiptir.
Maşukiye: Keltepe eteklerinde bulunan Maşukiye, il sınırları içinde önemli bir mesire yeridir.
 
Temiz havası, alabalık çiftlikleri, orman içinden akan çağlayanlarla birlikte kestane, meşe, gürgen, ıhlamur, karaağaç, çınar ve meyve ağaçları arasındaki piknik yerleri, alabalık lokantaları, çiçek seraları ile bir doğa harikasıdır. Cilt ve mide hastalarının yararlandığı şifalı suları bulunmaktadır.
 
Soğuksu Piknik Alanı: Merkeze bağlı Bahçecik beldesinde bulunan Soğuksu Piknik alanı, bütün körfezi kapsayan manzarası, temiz havasıyla Kocaeli'nin hemen her yerinden vatandaşların, ağaçlar altında piknik yapmak için akın ettikleri bir mesire yeridir. Bölgeye ismini veren suyun mide rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinmektedir. Soğuksu tesislerinde dileyenler için et-mangal, soğuk meşrubat ve çay servisi büfe hizmetleri de verilmektedir.
 
Şehitler Korusu: İl merkez ilçe sınırlarında, Bağçeşme mevkiindedir. Antik Çağa ait sur duvarları içinde, körfeze ait manzarası ve temiz havasıyla piknik yapmaya müsait bir düzenleme mevcuttur.
 
Başdeğirmen Mesire Alanı: Karamürsel ilçesi, Karapınar Köyü'ne bağlıdır. Bölgeye Karamürsel Jandarma Komutanlığı'nın karşısından çıkan Karapınar yolu takip edildiğinde 8 km. sonra ulaşılmaktadır. Başdeğirmen Mesire Alanı yeşillikler içinde anıtsal çınarların çevrelediği dereler boyunca devam eden sırtlarda doyumsuz manzaralı trekking sahalarına sahiptir. Altmış arabalık otopark alanı ile çocuk oyun sahaları, alabalık ve mangal türlerinin alternatif sunulduğu açık ve kapalı tesislerin yanında su sesiyle dinlenmek için kurulmuş hamaklar da bulunmaktadır.
 
Korunan Alanlar
 
Beşkayalar Tabiat Parkı
 
Ballıkayalar Tabiat Parkı
 
Plajlar
 
Kerpe: Kandıra'ya 10 km, İzmit'e 50 km uzaklıkta masmavi deniziyle sırtını çam ormanlarına dayamış şirin bir Karadeniz köyüdür. Karadeniz'in hırçın dalgalarının etkilemediği Kerpe, doğal koylara, 150 m.ye kadar sığ bir denize ve eşsiz kumsallara sahiptir.
 
Kefken: Kandıra'ya 20 km. uzaklıktaki Kefken kıyı yerleşimleri içinde en gelişmiş olanıdır. Denizi, kumsalları ve çam ormanlarıyla Kerpe gibi vazgeçilemeyecek özelliklere sahiptir. Amatör sualtı avcılarının uğrak yeri olan Kefken Adası'nda vahşi doğayla iç içe sayısız koylar tatilcileri beklemektedir.
 
Cebeci (Kandıra'ya 27 km. uzaklıkta) ve Sarısu (Kandıra'ya 8 km. uzaklıkta) Bayramoğlu (Gebze'ye bağlı) kentin diğer plajlarını oluşturur.
 
Kaplıcalar ve İçmeler
 
Yeniköy Yazlık Ilıcası: İzmit'in Gölcük yolu üzerinden 15 km güneyde Yeniköy sınırları içerisinde bulunan Yazlık Ilıcası denize 3 km. mesafededir. Cilt hastalıklarına iyi gelen sudan 1 m. derinliğindeki, 40 derecelik havuzda yıkanılarak yararlanılmaktadır.
 
Maşukiye Şifalı Suyu: Kartepe eteklerindeki Maşukiye yakınlarındaki bu sular fundalıklar arasından çıkmaktadır. Suyun bulunduğu yöre denizden 50 m yüksekliktedir. İki kaynak durumunda olan sular saniyede 0,5 lt çıkmakta olup sıcaklıkları 20 derecedir. Cilt ve mide hastalıklarına iyi gelmektedir.
 
Soğuksu Şifalı Suyu: Merkeze bağlı Bahçecik beldesinde bulunan Soğuksu Şifalı Suyu, bölgeye ismini vermiş olup, mide rahatsızlıklarına iyi geldiği bilinmektedir.
 
Darıca - Bayramoğlu Kuş Cenneti: İstanbul'a 38 km. mesafede bulunan 140.000m² alana sahip Darıca Kuş Cenneti ve Temalı Parkı, kuş türleri açısından dünyada benzeri olmayan bir parktır. Hayvanat bahçesinde 350 çeşit hayvan ve 250'nin üzerinde bitki çeşitleri, tropik merkez akvaryum, botanik bahçeleri ile çocuk oyun alanları ve kafeteryası ile bütün oluşturmaktadır. Ayrıca Sapanca Gölü Kuş Alanıda Kocaeli'de bulunmaktadır.
 
COĞRAFYA
 
Kocaeli, kuzeyde Karadeniz, güneyde Bursa, batı ve kuzeybatıda İstanbul, doğuda Sakarya illeriyle çevrilidir. Kuzeyde Kocaeli Platosu, üzerinde az sayıda tepe vardır. Dağlar Kocaeli ili topraklarının yüzde 18.8'ini kaplar. İlin kuzey kesiminde tek tek kütleler halinde tepeler, güney kesiminde ise Samanlı Dağları yer alır.
 
Kocaeli sınırları içinde bulunan tek önemli göl, Sapanca'dır. Ancak Sapanca Gölünün büyük bölümü Sakarya ili sınırları içinde kalır.
 
Genel anlamda Karadeniz ile Akdeniz ikliminin kesiştiği bir iklim tipi bölgede egemendir. Yazlar sıcak ve az yağışlı, kışlar yağışlı ve Türkiye'nin pek çok yöresine oranla ılık geçer. İlin kuzey kesimlerinde Karadeniz kıyılarında yaşanan yaz mevsimi, ilin güney bölümlerinde yaşanan yaza oranla daha serindir.
 
TARİHÇE
 
Asya–Avrupa yolu üzerinde olması nedeniyle Avrupa’dan gelen kavimlerin bir kısmı kısa bir süre bu bölgede kalmışlar veya uzun bir süre bölgeye yerleşmişlerdir. M.Ö. 712’de Megaralı kolonistler İzmit Körfezi’nin karşısında, Başiskele’de Astakos adıyla bilinen yerleşimi ele geçirmiş ve bir koloni şehri kurmuşlardır. M.Ö. 500 – 435 tarihleri arasında adına sikke bastıran şehir, M.Ö. 435’de Atina’nın eline geçmiştir. M.Ö. 297’de Bithynia Kralı Zipoites şehri alarak tahrip etmiştir. M.Ö. 262 yılında Bithynia Kralı I. Nikomedes, bu harap şehrin üstüne bugünkü İzmit’in bulunduğu yere Nikomedia şehrini kurmuştur.
 
 
I. Nikomedes zamanında saraylar, mabetler inşa edilmiştir. M.Ö. 1. yüzyıla kadar gelişmeye devam eden kent, bu yüzyılda Pontus Kralı Mithridates ile Roma arasındaki savaş sırasında çok zarar görmüş, III. Nikomedes tarafından M.Ö. 74’de vasiyet yoluyla Roma’ya bırakılmıştır. M.S. 2. yüzyılda birçok Anadolu kenti gibi Nikomedia da çok gelişmiştir. Hadrianus, Septimus Severius, Caracalla ve III. Gordianus’un kenti ziyaret ettikleri bilinmektedir.
 
Got ve Part saldırılarından zarar gören şehir daha sonra tekrar onarıldıysa da Sasaniler ve Araplar tarafından saldırıya uğramıştır. 11. yüzyıl sonlarında Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından Selçuklu topraklarına katılmıştır. Osman Gazi zamanında da Osmanlıların eline geçmiştir.
 
NE YENİR?
 
Yöredeki kültürel çeşitlilik besleme biçimlerine de yansımıştır. Sebze ve meyve tüketimi oldukça fazladır. Kiraz, vişne, elma ve şeftali üretimi oldukça yaygındır. Yarımca kirazı, Değirmendere fındığı ünlüdür. Cizleme, kıvırma ve hoşmerim yöreye özgü başlıca yemeklerdir. Pişmaniye Kocaeli’ne özgü bir tatlı çeşididir.
 
Kocaeli'den Yemek Tarifleri
 
Hoşmerim
 
Malzemeler:
 
500 gr tuzsuz yağlı peynir
2 yumurta sarısı
1 su bardağı un
1 yemek kaşığı margarin
750 gr toz şeker
 
Hazırlanışı: Peynir bir gece dışarıda bekleterek ekşimesi sağlanır. İçine yumurta sarısı eklenerek elle karıştırılır. Bu karışım bir tencereye alınır ve yağ ilave edilerek karıştırmaya devam edilir. Bir yandan da un azar azar serpilir. Karışım koyu kıvama geldiğinde şeker ilave edilir, karıştırarak 10 dakika kaynatılır. İsteğe göre üzerine hindistancevizi veya dövülmüş ceviz serperek servis edilir.
 
NE ALINIR?
 
Hereke İpek Halısı (Hereke-Körfez), pişmaniye ve Saray Helvası ve Karamürsel Sepeti kentten alınabilecek hediyelik eşyalardır.
 
Kayser Wilhelm Köşkünün arkasında bulunan Hereke Halı Fabrikası, 1843 yılından günümüze kadar geçen bir asır içinde ürettiği ipek ve yünlü halılarıyla dünya halıcılık literatürüne girmiştir. Hereke halıları, Anadolu geleneksel halıcılığının yüzyılımızdaki sentezidir. Bugün Yıldız Sarayı'nda bulunan dünyanın en büyük halısının üretildiği Hereke tezgahları ülkemizde ve Dünyada ipek halı dokumacılığı konusunda çok önemli bir konumda bulunmaktadır.
 
YAPMADAN DÖNME
 
Etnografya Müzesini (İzmit), Gayret Gemi Müzesi (İzmit), Osman Hamdi Bey Evi ve Müzesi (Eskihisar- Gebze) görmeden,
Kuş Cenneti ve Temalı Parkı (Darıca-Bayramoğlu-Gebze) gezmeden,
Maşukiye'de alabalık, Kandıra Yoğurdu, Peyniri, Pişmaniye ve Saray Helvasını tatmadan,
Hereke İpek Halısı , Karamürsel Sepeti almadan...
Dönmeyin.
 
Bugün 17 ziyaretçi (72 klik) kişi burdaydı!

Zaman En İyi İlaçtır


İlleri Tanıyalım
*************************
The Provinces Of
Turkey


BÖLGELERİMİZ

AMACIMIZ

Hoş Geldiniz

Sitemde siz değerli ziyaretçilerimize Türkiyemiz ile İllerimiz hakkında genel bilgiler vermeyi amaçladım. Saygılarımla

OUR PURPOSE

Welcome

In Turkey with our site visitors with general information about the province was intended to give. Best regards

MENÜ

TSK İLE İLGİLİ WEB SAYFALARI

TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ

GN.K.B. K.K.K. D.K.K.

H.K.K. J.GN.K. S.G.K.

ASKERİ SİTELER

M.S.B. H.AK.K. GATA

BİOEM TMMM AS.MÜZ

ASKERİ VAKIFLAR

ME.CİK TSK.EL. TSK.G.

TSK.D. TSK.S. TSK.E.

ASKERİ DERNEKLER

TÜMGAZİDER THMGŞDYD

TESUD TEMAD

EMUJAD

*****